22 Aralık 2024 Pazar

HAYATTAKİ İDOLÜMDÜ

Rabbim ona öyle bir yürek vermişti ki, o yüreğini fakir fukaraya gönül köprüsü yapmıştı. İhtiyaç sahibi ailelere yaptığı yardımlarla bizlere de rehber olmuş ve bu minvalde yaşamamızı istemişti hep. Bizler de onun yüreğinin güzelliği gibi yaşamaya ve elimizden geldiğince onun yokluğunu hissettirmemeye çalışıyoruz

18 MART 2021 PERŞEMBE 16:54
3
7647
1
AA aa
HAYATTAKİ İDOLÜMDÜ

Yoksulun destekçisi, garibanın dayanağı olan amcası Zaza Şeyhmus'un manevi mirasını yaşatmaya çalıştığını anlatan İş İnsanı Turan İlgin;

“HAYATTAKİ İDOLÜMDÜ”

“Rabbim ona öyle bir yürek vermişti ki, o yüreğini fakir fukaraya gönül köprüsü yapmıştı. İhtiyaç sahibi ailelere yaptığı yardımlarla bizlere de rehber olmuş ve bu minvalde yaşamamızı istemişti hep. Bizler de onun yüreğinin güzelliği gibi yaşamaya ve elimizden geldiğince onun yokluğunu hissettirmemeye çalışıyoruz.”

Çocukluk yıllarından itibaren yüreğini sarmıştı futbol aşkı. Yeşil sahada olmak, taraftarın ruhları kamçılayan yoğun tezahüratlarıyla mücadeleyi perçinlemek ve galibiyet getiren skorlara imza atmak en büyük mutluluk kaynağıydı. Yıllar geçiyor, sahadaki başarılı mücadelesi sayesinde yeni takımlarla anlaşıyordu. Ancak kader, onu sahalardan ayırmıştı. Babasına yardımcı olmak için büyük aşkı futbola ara vermek zorunda kalmış ve işlerin başına geçerek yeni bir kulvarda koşturmaya başlamıştı.

İşlerin zorluğuyla mücadele edebiliyordu ancak sahalardan uzak kalmak içini kemiriyor, yüreğindeki sızı her geçen gün büyüyordu. İşleri yoluna koyunca vazgeçemediği futbola bu kez kulüp başkanı olarak dönüş yaptı. Yıllarca formasını terlettiği Diyarbakırspor'un yeniden şahlanması ve süper ligde mücadelesi için her türlü fedakârlığı gösteriyor, bu yoldaki inancını her daim koruyor.

Tüm bunların yanı sıra adaleti, merhameti ve yardımseverliği ile bilinen merhum amcası ve hayattaki idolü Şeyhmus İlgin, namı diğer Zaza Şeyhmus'un manevi mirasını yaşatma çabasını sürdürdü. Amcasının hayattayken yaptıkları ve öğrettikleriyle yoksulun yanında olmaya, garibanı kollamaya çalıştı. En büyük mutluluğu ise amcasından öğrendiklerini uygularken ihtiyaç sahibinin duasını almak. Çünkü yaşatmaya gayret gösterdiği bu manevi mirasın, bugünler kadar yarınlarına da güzellikler yansıtacağına inanıyor.

Ve kendi dilinden dinliyoruz yaşamını, yaptıklarını ve isteyip de yapamadıklarını…

Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz? Turan İlgin kimdir? Çocukluğunuzdan bugüne uzanan bir özet sunmak isteseniz, neler söyler siniz?

1972 yılında Bingöl'ün Genç İlçesinde doğdum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Biz henüz çocukken Diyarbakır'a göç ettik. İlkokul ve ortaokulu Merkez Ortaokulu'nda, Liseyi de Diyarbakır Lisesi'nde okudum. Çocukluk dönemimde ailem müteahhitlik işleri ile ilgilenirken benim aklımda bir tek şey vardı, o da futboldu. Çünkü en büyük hayalim, başarılı bir futbolcu olmaktı. Ortaokul ve lise yıllarında amatör olarak futbol oynamış, liseyi bitirdikten sonra 1991 yılında Diyarbakırspor'la anlaşarak profesyonel futbolculuk hayatına başlamıştım. Bu hayalimi de gerçekleştirdiğim için çok mutluydum. 27 yaşına kadar da profesyonel olarak 2 ve 3. Liglerdeki değişik takımlarda oynadım. Bu takımlar arasında Diyarbakırspor, İstanbul Özel İdare İhtisas Spor Kulübü, Mardinspor, Bismil Belediyespor, Amed Sportif Faaliyetler Kulübü var. Son olarak Amed Sportif Faaliyetler'de oynarken babamın işlerinin kötü gitmesinden dolayı futbolculuğu bırakmak zorunda kaldım. Çünkü babama yardım etmek ve işlere el atmam gerekiyordu. 27 yaşından sonra işlerin başına geçtim ve müteahhitlik yapmaya başladım.

Futbol hayatını bırakıp bir anda farklı bir sektörde iş yapmak zor olmadı mı? Ayrıca ilk iş deneyiminiz nasıl oldu?

Tabi ki futboldan bir anda kopmak çok zor oldu. Kolay bir durum değildi. Çünkü futbola dair hayallerim, yarınlara dair umutlarım vardı. Ancak hayatın gerekleri bazen istediğimiz gibi de olmuyor. Babamla birlikte yeni bir başlangıç yapmak için ilk adımlarımı attım. İlk dönemlerde maddi olarak çok güçlü olamamanın getirdiği sıkıntılar ve müteahhitlik işlerine yabancı oluşumdan ötürü çok zor günler geçirdik.

Sonra babamın gayretleri ile Adıyaman Gerger'de bir sulama işi aldık. İlk defa yaptığım bir iş olduğu için ilk başlarda çok zorlanıyordum ve futbolu özlüyordum ama bunu yapmaya mecburdum. Zaman geçtikçe pişmeye başlamış ve hayatın bütün zorluğunu ve işin püf noktalarını öğrenmeye başlamıştım. Babamın bize bugüne kadar nasıl baktığını ve bizi ne gibi zorlu şartlarda büyüttüğünü artık daha iyi anlayabiliyordum. İşlerimizin tekrardan rayına girmesi, ailemin de bana inanması ve desteklemesiyle birlikte çok şükür o zorlu günleri atlattık. Hayatımda yaptığım işlerde hiçbir zaman kimsenin hakkını yemedim. Bu, benim için en büyük kazanımdır. Allah'a şükürler olsun ki, çaba ve gayretler işlerimizi bugünlere kadar getirmeyi başardık.

Şirket olarak neler yapıyorsunuz, hangi alanlara yoğunlaştınız? Sağladığınız istihdam oranı nedir?

Çoğunlukla taahhüt işleriyle iştigaliz ve Türkiye'nin birçok noktasında iş yapıyoruz, Allah'ın izniyle yapmaya da devam edeceğiz. Yüklendiğimiz işlerde de sürekli olan ve götürü işi yapan personellerimiz var. İş aldığımız vakitlerde de 100-200 insanımızı istihdam ediyoruz.

İş hayatına adapte olduktan sonra futbola duyduğunuz özlemle geri dönmeyi hiç düşündünüz mü?

Futbol, içimde sönmeyen bir yangındı. Şanlı Diyarbakırspor formasını uzun yıllar terlettiğim ve fanatik bir Diyarbakırspor taraftarı olduğum için içimde bir ukde kalmıştı. Tabi ki yaş ilerlemiş artık sahalara dönme durumum kalmamıştı. Ayrıca artık iş dünyasında varlık gösteriyordum. Bu yüzden farklı bir atılımla yeniden camianın içerisinde aktif rol üstlendim. Takımın içinde bulunduğu durum ve 7 yıllık üst liglere çıkamama şanssızlığını yıkmak için elimizi taşın altına koyma vaktinin geldiğini düşündüm ve adaylığımı açıkladım. Çok şükür şahsıma ve yönetimime gösterilen teveccühle başkanlık görevine seçildim. İlk olarak takımın eksiklerini ve röntgenini çekerek işe başladık. Hiç kimseden destek beklemeden sadece onursal başkanımız Feyzi İlhanlı Bey ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımızın maddi desteğini alarak yürütüyoruz. Rabbime şükürler olsun ki, kulübün hiçbir borcu yok şuan. Tek hedefimiz bu sene sonunda şampiyonluğa ulaşmak ve bilinçli bir yönetim şekliyle Diyarbakırspor'umuzu tekrardan süper lige çıkarmaktır.

Şuanda pandemi nedeniyle sportif faaliyetler de güçlükle yürütülüyor. Sizde durumlar nedir? Seyircisiz maç oynamak zor olmuyor mu?

Pandemi nedeniyle gerçekten zor günler yaşıyoruz. Her hafta test yapmak zorundayız ve bu testlerin de maliyeti bizleri maddi açıdan zorluyor. Her şeyden önce seyircimizden mahrum olmamız bizi çok kötü etkiliyor. Ligde lider durumdayız ve ligin sonuna kadar da liderlik koltuğunda kalmak en büyük arzumuz. İnşallah bu hastalık bir an önce biter ve bizde en büyük destekçimiz olan taraftarlarımıza kavuşuruz.

Bu koşuşturmacanın arasında ailenize vakit ayırabiliyor musunuz? Ya da onların bir şikâyeti oluyor mu?

Hem kulüp başkanlığı hem de işlerimizin yoğunluğu nedeniyle maalesef ailemize gerektiği kadar vakit ayıramıyoruz. Spor müsabakalarının fikstür yoğunluğundan dolayı yaklaşık 2 aydır ailemden uzak kaldım. Ben de bu duruma çok üzülüyorum ama onlar da benim ideallerimin peşinde koşan biri olduğumu bildikleri için anlayış gösteriyorlar.

Spor, iş, güncel yaşam ve dahası… Her insanın kendi iç dünyasında bir ekolü vardır. Hayat mücadelenizde size ışık tutan kimse var mı?

Elbette var. Amcam Şeyhmus Ilgın, namı diğer Zaza Şeyhmus. Benim hayatımda apayrı bir yeri var. Şehmus amcam gerçekten de fakir fukara babası idi. Sadece Diyarbakır değil Bingöl, Ankara ve İstanbul gibi birçok ilde kanaat önderi görevi üstlenmiş ve garip gurebaya yaptığı yardımlarla ‘Zaza Dayı' lakabını almıştı. Her şeyden önce çok adaletli ve merhametli bir insandı. Rabbim ona öyle bir yürek vermişti ki, o da yüreğini fakir fukaraya gönül köprüsü yapmıştı. İhtiyaç sahibi ailelere yaptığı yardımlarla bizlere de rehber olmuş ve bu minvalde yaşamamızı istemişti hep. Bizlerde onun yüreğinin güzelliği gibi yaşamaya ve elimizden geldiğince onun boşluğunu hissettirmemeye çalışıyoruz. O, yeri dolmaz bir deryaydı. Kimse onun gibi olamaz. Rabbim onun mekânını cennet eylesin inşallah.

Memleketini Bingöl için neler söylersiniz? Bingöl sizin için ne ifade ediyor?

Bingöl benim için bir sevda, hasret ve özlemdir. Kavar Köyü'nde hâlâ akrabalarımız olduğu için bağımızı hiçbir zaman koparmadık ve sürekli gelip gidiyoruz. Bingöl'ün bende yeri hep ayrı olmuştur, öyle de kalacaktır.

Son olarak eklemek istediğiniz bir düşünce, vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Hayatımızı bir film şeridi misali göz önüne seren ve bizleri maziye götüren bu güzel sohbet için teşekkür ediyorum. Tüm okurlara da ayrıca okuma zahmetinde bulundukları için saygı ve muhabbetlerimi sunuyor, çalışmalarınızda muvaffakiyetler diliyorum.

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_115)
26 Haziran 2022 Pazar 19:10
ŞEHMUS bey tamamda bunda biryol olmaz
Beğendim (0) Beğenmedim (0)Cevapla
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın